Bu çalışmada koronavirüs COVID-19 salgın sürecinin iletişim eğitimi üzerine etkilerinin ortaya konulması amaçlanarak salgının, iletişim alanında öğrenim gören lisans öğrenciler ve bu alanda mesleki akademik kariyeri olan akademisyenler üzerinde etkileri incelenmiştir. Derinlemesine bir biçimde kişilerin kendi deneyim ve yaşantılarından yola çıkılarak görüşlerini ve algılarını ortaya koyan araştırmada yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilerek nitel araştırma yöntemi kullanılmış, toplanan veriler içerik analizi yoluyla analiz edilmiştir. Araştırmaya, Türkiye'de farklı bölge ve illerde devlet veya vakıf üniversitelerinin İletişim Fakültelerinde görev yapan 10 akademisyen, 2022-2023 Eğitim ve Öğretim yılının güz ve bahar döneminde eğitim gören 10 lisans öğrencisi gönüllülük ilkesine göre seçilerek dahil edilmiştir. Çalışmada ortaya çıkan ana temalar iletişim bilimine yönelim, iletişim araçlarının kullanımı, salgın döneminde iletişim fakültesinde öğrenci olmak, yeterlilikler, iletişim eğitimi ve toplumsal yaşamda COVID-19 salgını deneyimleri olmaktadır. Katılımcıların salgında duydukları ilk duygularının korku, kaygı ve endişe olduğu dikkati çekerken, medyanın toplumu doğrudan etkileme gücüne sahip olduğunu vurgulamaları da önem arz etmektedir. Sonuç olarak COVID-19 gibi olağandışı kriz dönemlerinde kitlelerarası etkili bir iletişim sürecinin kurulması için dürüstlük ve net ifade etme yeterliliğinin önemli olduğu, iletişim eğitiminde saygı ve dürüstlüğün ön planda tutulması ve bilimsel, toplumsal değişim dönüşüm içeren düzenlemelerin yapılması bir gereklilik olduğu görüşleri bildirilmektedir.
In this study, with the aim of revealing the effects of the coronavirus COVID-19 pandemic process on communication education, the effects of the pandemic on students studying in the field of communication and academics with a professional academic career in this field were examined. In the research, which reveals the opinions and perceptions of people based on their own experiences and experiences in an in-depth manner, qualitative research method was used by conducting semi-structured interviews, and the collected data were analysed through content analysis. In the study, 10 academicians working in the faculties of communication of state or foundation universities in different regions and provinces in Türkiye and 10 students studying in the autumn and spring semesters of the 2022-2023 academic year were selected and included in the study on a voluntary basis. As a result, it is reported that honesty and clear expression competence are important for the establishment of an effective inter-mass communication process in extraordinary crisis periods such as COVID-19, and that it is a necessity to prioritise respect and honesty in communication education and to make arrangements that include scientific and social change transformation.