Bu makale, motion design’ın görsel dramaturji kavramını nasıl dönüştürdüğünü ve dijital çağda
tiyatral anlatıyı yeniden nasıl tanımladığını incelemektedir. Aristoteles’in Poetikasından Brecht’in
epik tiyatrosuna ve Lehmann’ın postdramatik tiyatro modeline kadar uzanan dramaturjik kuramlar
temel alınarak, görsel dramaturji tiyatronun süsleyici değil, yapısal bir bileşeni olarak kavram
yasallaştırılmıştır. Çalışma, görselliğin tarihsel olarak ikincil bir estetik unsurdan, ritim, zaman, mekân
ve seyirci deneyimini biçimlendiren kurucu bir dramaturjik güce evrildiğini ortaya koymaktadır.
Makale, tarihsel soykütük, estetik çözümleme ve örnek olay incelemesini birleştiren kavramsal–teorik
bir metodoloji kullanmaktadır. Bauhaus sahne deneyleri ve 1960’ların multimedya tiyatrosu, hareket
temelli dramaturjinin öncülleri olarak değerlendirilmiştir. Robert Lepage, The Wooster Group ve
Rimini Protokoll gibi çağdaş toplulukların projeksiyon haritalama, etkileşimli görseller ve dijital
sahne tasarımı kullanarak motion design’ı dramaturjik bir ortak olarak nasıl konumlandırdı karı
incelenmiştir.
Disiplinlerarası bir çerçeve içinde çalışma, motion design’ın altı dramaturjik ilkesini tanımlar:
zamanlama, ritim, görsel metafor, mekânsal katmanlaşma, medyalararası bütünleşme ve katılımcı
seyircilik. Bu ilkeler, anlamın metinsel anlatı yoluyla değil, görsel hareketin zamansal ve mekânsal
düzenlemesiyle kurulduğunu göstermektedir.
Makale, yaratıcı potansiyelin yanı sıra teknolojik bağımlılık, seyirci pasifliği ve tiyatronun gösteriye
indirgenmesi gibi eleştirel sorunları da tartışmaktadır. Sonuç olarak motion design’ın tiyatroda
yalnızca bir görsel araç değil, tiyatronun ifade, yapı ve deneyim kapasitesini genişleten gömülü bir
dramaturjik ajan olarak işlev görmesi gerektiği savunulmaktadır.
Sonuç itibarıyla makale, motion design’ı çağdaş performansın geleceğini şekillendiren temel bir güç
olarak konumlandırmakta; canlı varlık ile dijital dinamikleri birleştirerek performans sanatları, görsel
tasarım ve dijital dramaturji alanlarında yeni araştırma ve yaratım olanakları açmaktadır.
This article investigates how motion design transforms the foundations of visual dramaturgy and
redefines theatrical storytelling in the digital age. Drawing upon classical and contemporary
dramaturgical theories—from Aristotle’s Poetics to Brecht’s epic theatre and Lehmann’s postdramatic
model—the study conceptualises visual dramaturgy as a structural, rather than decorative, dimension
of theatre. It argues that visuality has progressively evolved from being a secondary aesthetic
component to a constitutive force within dramaturgy, shaping rhythm, temporality, and audience
experience.
The article employs a conceptual-theoretical methodology, combining historical genealogy, aesthetic
analysis, and case studies. Early twentieth-century Bauhaus stage experiments and 1960s multimedia
theatre are examined as precursors of motion-based dramaturgy. Contemporary performances by
Robert Lepage, The Wooster Group, and Rimini Protokoll demonstrate how motion design functions
as a dramaturgical partner through projection mapping, interactive visuals, and digital scenography.
Through this interdisciplinary framework, the paper identifies six dramaturgical principles central to
motion design: timing, rhythm, visual metaphor, spatial layering, intermedial integration, and
participatory spectatorship. These principles reveal how motion design constructs meaning through
temporal and spatial orchestration rather than textual narration.
While highlighting its creative potential, the study also addresses critical issues, such as technological
overdependence, audience passivity, and the risk of reducing theatre to spectacle. The discussion
concludes that motion design must operate as an embedded dramaturgical agent—one that expands
the expressive, structural, and experiential capacities of theatre.
Ultimately, the article positions motion design as a key force shaping the future of performance. By
merging live presence with digital dynamics, it opens new directions for research and creative practice
in performance arts, visual design, and digital dramaturgy.