Görsel Dramaturji ve Motion Design: Tiyatral Anlatının Dijital Dönüşümü

Author :  

Year-Number: 2025-16
Publication Date: 2025-11-23 22:28:33.0
Language : Turkish
Subject : Performing Arts
Number of pages: 111-129
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bu makale, motion design’ın görsel dramaturji kavramını nasıl dönüştürdüğünü ve dijital çağda

tiyatral anlatıyı yeniden nasıl tanımladığını incelemektedir. Aristoteles’in Poetikasından Brecht’in

epik tiyatrosuna ve Lehmann’ın postdramatik tiyatro modeline kadar uzanan dramaturjik kuramlar

temel alınarak, görsel dramaturji tiyatronun süsleyici değil, yapısal bir bileşeni olarak kavram

yasallaştırılmıştır. Çalışma, görselliğin tarihsel olarak ikincil bir estetik unsurdan, ritim, zaman, mekân

ve seyirci deneyimini biçimlendiren kurucu bir dramaturjik güce evrildiğini ortaya koymaktadır.

Makale, tarihsel soykütük, estetik çözümleme ve örnek olay incelemesini birleştiren kavramsal–teorik

bir metodoloji kullanmaktadır. Bauhaus sahne deneyleri ve 1960’ların multimedya tiyatrosu, hareket

temelli dramaturjinin öncülleri olarak değerlendirilmiştir. Robert Lepage, The Wooster Group ve

Rimini Protokoll gibi çağdaş toplulukların projeksiyon haritalama, etkileşimli görseller ve dijital

sahne tasarımı kullanarak motion design’ı dramaturjik bir ortak olarak nasıl konumlandırdı karı

incelenmiştir.

Disiplinlerarası bir çerçeve içinde çalışma, motion design’ın altı dramaturjik ilkesini tanımlar:

zamanlama, ritim, görsel metafor, mekânsal katmanlaşma, medyalararası bütünleşme ve katılımcı

seyircilik. Bu ilkeler, anlamın metinsel anlatı yoluyla değil, görsel hareketin zamansal ve mekânsal

düzenlemesiyle kurulduğunu göstermektedir.

Makale, yaratıcı potansiyelin yanı sıra teknolojik bağımlılık, seyirci pasifliği ve tiyatronun gösteriye

indirgenmesi gibi eleştirel sorunları da tartışmaktadır. Sonuç olarak motion design’ın tiyatroda

yalnızca bir görsel araç değil, tiyatronun ifade, yapı ve deneyim kapasitesini genişleten gömülü bir

dramaturjik ajan olarak işlev görmesi gerektiği savunulmaktadır.

Sonuç itibarıyla makale, motion design’ı çağdaş performansın geleceğini şekillendiren temel bir güç

olarak konumlandırmakta; canlı varlık ile dijital dinamikleri birleştirerek performans sanatları, görsel

tasarım ve dijital dramaturji alanlarında yeni araştırma ve yaratım olanakları açmaktadır.

Keywords

Abstract

This article investigates how motion design transforms the foundations of visual dramaturgy and

redefines theatrical storytelling in the digital age. Drawing upon classical and contemporary

dramaturgical theories—from Aristotle’s Poetics to Brecht’s epic theatre and Lehmann’s postdramatic

model—the study conceptualises visual dramaturgy as a structural, rather than decorative, dimension

of theatre. It argues that visuality has progressively evolved from being a secondary aesthetic

component to a constitutive force within dramaturgy, shaping rhythm, temporality, and audience

experience.

The article employs a conceptual-theoretical methodology, combining historical genealogy, aesthetic

analysis, and case studies. Early twentieth-century Bauhaus stage experiments and 1960s multimedia

theatre are examined as precursors of motion-based dramaturgy. Contemporary performances by

Robert Lepage, The Wooster Group, and Rimini Protokoll demonstrate how motion design functions

as a dramaturgical partner through projection mapping, interactive visuals, and digital scenography.

Through this interdisciplinary framework, the paper identifies six dramaturgical principles central to

motion design: timing, rhythm, visual metaphor, spatial layering, intermedial integration, and

participatory spectatorship. These principles reveal how motion design constructs meaning through

temporal and spatial orchestration rather than textual narration.

While highlighting its creative potential, the study also addresses critical issues, such as technological

overdependence, audience passivity, and the risk of reducing theatre to spectacle. The discussion

concludes that motion design must operate as an embedded dramaturgical agent—one that expands

the expressive, structural, and experiential capacities of theatre.

Ultimately, the article positions motion design as a key force shaping the future of performance. By

merging live presence with digital dynamics, it opens new directions for research and creative practice

in performance arts, visual design, and digital dramaturgy.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics